Bir dönem İstanbul'a bağlı olan Yalova şimdilerde en gözde illerden biri olmayı başardı. Öyle ki Yalova'ya son dönemde akın akın göç var. Birçok kişi Yalova'ya göç ediyor. Yalova'nın sakinliği aynı zamanda temiz havası İstanbul'dan sıkılanların kurtuluş noktası oldu. Son dönemde Yalova'ya göç edenlerin sayısı artarken birçok kişi ise buradan arsa ve daire satın alıyor.
Gerçek Gündem'deki habere göre; Uzun yıllar boyunca İstanbul’un bir ilçesi olarak bilinen Yalova, Marmara’nın kıyısında sakinliği ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir yerleşim yeriydi. Osmanlı döneminde de önemli bir durak olan bu bölge, Cumhuriyet’in ilanından sonra İstanbul’a bağlı kalmaya devam etti. Özellikle termal kaynakları, doğası ve İstanbul’a olan yakınlığı sayesinde şehir yaşamının gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin tercih ettiği bir durak haline geldi.
ULAŞIM AVANTAJI VE YÜKSELEN KONUT DEĞERLERİ
İstanbul’a olan coğrafi yakınlığıyla avantaj sağlayan kent, kara ve deniz yoluyla kısa sürede ulaşılabilir olması nedeniyle ikinci konut talebinde büyük artış yaşadı. Özellikle yazlık ev, dağ evi ve arsa yatırımları açısından büyük potansiyele sahip olan Yalova, aynı zamanda kalıcı yaşam için de tercih edilen iller arasında yer alıyor.
TERMAL KAYNAKLAR VE DOĞAL GÜZELLİKLERİYLE ÖNE ÇIKIYOR
Termal ilçesi başta olmak üzere birçok bölgesinde şifalı su kaynaklarına sahip olan Yalova, sağlık turizmine de ev sahipliği yapıyor. Sahil şeridi boyunca uzanan yürüyüş yolları, ormanlık alanlar ve dağlık coğrafyasıyla şehir, doğa tutkunlarının da ilgisini çekiyor.
BİR ZAMANLAR İSTANBUL’UN SAKİN BİR İLÇESİYDİ
Bugünkü il statüsüne ulaşmadan önce İstanbul’a bağlı bir ilçe olan Yalova, uzun süre boyunca sessizliğiyle ve doğallığıyla tanınıyordu. Cumhuriyetin ilanı sonrası İstanbul’un ilçeleri arasında yer alan Yalova, Atatürk’ün de sık sık ziyaret ettiği bir bölgeydi. Hatta Atatürk tarafından “Benim kentim” olarak tanımlanmış, bir dönem yazlık başkent işlevi de üstlenmişti.
Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim kentim” diyerek önem atfettiği Yalova, uzun yıllar yazlık başkent işlevi de gördü. Atatürk’ün isteğiyle 1930 yılında İstanbul’un ilçeleri arasına dahil edilen Yalova’nın kaderi, 1995 yılında alınan bir kararla tamamen değişti.
6 Haziran 1995 tarihinde yapılan düzenlemeyle Yalova, İstanbul'dan ayrılarak müstakil bir il haline getirildi. Bu karar, yalnızca statü değişikliği değil, aynı zamanda sınırları da genişletici bir hamle oldu.
İSTANBUL'DAN AYRILIP İL OLDU
İstanbul’dan ayrılan Yalova, Kocaeli’nin Karamürsel ilçesine bağlı Altınova, Subaşı ve Kaytazdere beldeleri ile Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Armutlu beldesini de topraklarına kattı.
Bu adımla Yalova, yalnızca bir statü değişikliği değil, aynı zamanda yeni bir idari yapı ve genişleyen bir sınırla il konumuna geçti.
GÜNÜMÜZDEKİ İDARİ YAPISI
2025 yılı itibarıyla Yalova; Yalova Merkez, Altınova, Armutlu, Çınarcık, Çiftlikköy ve Termal olmak üzere 6 ilçeden oluşuyor. Her geçen yıl artan nüfusu ve büyüyen yatırımlarıyla Yalova, artık yalnızca geçmişin sessiz sahil kasabası değil; Marmara’nın yükselen şehirlerinden biri.